26 Aralık 2010 Pazar

Aile olmak

    Özellikle pazar sabahları evrenin benimle maytap geçtğini düşünmeye başladım.Ne zaman desem ki; bu pazar öğlene kadar uyuyucam hiç kimse bana dokunmasın,dış faktörler tarafından sabahın köründe uyandırlıyorum.Ya alt komşumuz ya üst komşumuz onlar olmazsa yan komuşumuz.Bir çığlık kıyametle yataktan sıçrıyorum.

Böyle bazen bunalım dolu yazılar yazıyorum belki ama bakıyorum da çok şanslıyım ben aslında.22 yaşındayım daha ailemizin içinde dışarılara kadar taşıcak bir kavga yaşamadık.Dışarılara taşmasını bırak kavga bile etmeyiz biz.Bazen kızarız birbirimize ama asla taviz vermediğimiz bişey vardır ki o da saygı..Ne olursa olsun ne anneme, babama, babaneme ne de ablama hakaret ederim.Keza onlar da bana etmezler tabi.

Fakat öyle şeyler yaşanyor ki başka hanelerde birbirine silah çekenler,annesine babasına küfür edenler,kendine zarar verenler.Çok acı gerçekten.Böyle şeyleri dizilerde falan görünce abartmışlar diyoruz ama gerçek hayatta daha ağırları yaşanabiliyor çoğu zaman.

Bu sabah kardeşim dediğim insanın kahkahayla karışık çığlıklarıyla uyanınca neye uğradığımı şaşırdım.Öyle kötüydü ki.. annnesini yalvarışları duyuluyordu bide:/

Çok sevdiğniz insanlar bambaşka birisi olabiliyolar bazı anlarda.Ve yardım edemiyorsunuz..Çünkü elden hiçbişey gelmiyor.Konuşsan duymuyor..Bambaşka bir boyuta geçiyor o kişi.Tüm algılarını kapatıyor dünyaya..

Yapıcak hiçbişey yok böyle durumlarda işte.Sadece susup hiçbişey olmamış gibi davranıyorsun.Kapıda karşılaşınca sahte sahte gülüyosun  karşılıklı..Sanki hayatı mükemmelmiş  herşey yolundaymış..Dönüp arkanı kendi hayatının telaşına düşüyosun yine.
Duyduğun o kavgaları duymamazlıktan gelmeye başlıyosun sonra psikolojik tedavi görmeliler diyip kendince çözüyosun olayı.Konuşması çok kolay da yazık yaşayanlara...

Hiç yorum yok: