8 Mart 2013 Cuma

DE-JA-VU

Zaman acımasız derler,tam da öyle aslında insanın en naif duygularını bile katılaştırabiliyor.Sevgi fışkıran bakışlarının yerini donuk bakışlar alabiliyor.Kimseyi onun yerine koyamıyosun ama onuda hayatında istemiyorsun.
Yalnızlık savunucusu oluyosun bide,vay efendim benim kimseye ihtiyacım yok,aman canım ben tek iyiyim kimsenin derdini çekemem nidaları atmaya başlıyosun.Kendini kandırmak..belkide kalbini.. belkide etrafını...İyiyim benlerınin altına sakladığın sayısız karmaşa..
Bazen gitmek istiyosun işte,belkide herşeyden uzakta sıfır km bi hayat diyosun ihtiyacım olan.Sonra bırakamıyosun.Cesaret edemiyosun,aynen kıçının üstüne oturup bakalım hayat durup durukende süpriz yapıcak mı diye bekliyosun.
Beklerken başkalaşıyosun, canla başla savunduklarına ters düşüyosun nefret ettiklerini seviyosun.Ama canın bi kere yandıysa ne zaman geçiriyor içindeki acıyı ne o büyüük sevmelerin ne inandıkların.
Sonunda kalabalıkların içine bırakıyosun  kendini yoksayıyosun hissettiklerini yada öyle sandıklarını.. zamana bırakıyosun en çok kendini..

Büyüyorum ben.Değişiyorum.Tanıyamadığımda oluyor kendimi,saçmaladığımda,mutlu hissetiğimde..Hiçbişey aynı kalmıyor işte... Ben aynı kalamıyorum işte...

9 Aralık 2012 Pazar

hayat zor

Kış aylarını hızlı geçip yaza geçsek ya hemen..Hayır karda kışta hele bide sarılacak bi sevgilin yokken yaşanmıyor arkadaş..Halbusem yaz öylemi, denizdi güneşti; hobarey gezmelerdi tozmalardı derken yalnızlığını hatırlamıyorsun bile. 
Çok sıkılıyorum bu aralar.Aklıma bişiler geliyo canım sıkılıyor.Bir yerde kayış koptu ama ben kaçıyorum galiba.Bi de rejim sorunsalı var tabi.Nasıl bi açlıksa bendeki doymak nedir bilmeden yiyiyorum.Hala pantolanlarımın içine giriyorum şeyapmıyım,.fekat çenemin hemen altında konuşlanan halk dilinde  "GIDI"olarakta geçen çıkıntı beni hayattan soğutmaya yetiyo.Ulen hayata bak sevgilim yok! tombişim ve ikisiyle ilgilide alıcılarımı kapamış durumdayım.Beni heyecanlandıran tek şeyin Beşiktaş olması da durum vaziyetimi anlatır sanıyorum.O değilde dünkü maçta o son dakika golünü nasıl yedik biz ya.Hoof
Tamam tamam yatıyorum.


2 Kasım 2012 Cuma

yeni

Hayat bazen noluyo yea diyene kadar tepetaklar eder seni;
bir bakarsın ben nasıl değiştiricem dediğin işinden çıkmışsın hayallerine azcıkta olsa yaklaşmışsın,
ani bi kararla saç rengini değiştirmişsin,
içinde kalanları, yarımları tamamlamışsın,
kendini de dinlemiş kalabalıkta da kaybolmuşsun,
çokta gülmüş dibine kadarda ağlamışsın,
özlemişsin,sonra özlediğine kızmışsın,
İnançlarına dört elle sarılmışsın.,
riske girmiş,büyük tercihler yapmışsın..


Yani diyeceğim o ki merhaba yeni hayat beni biraz çok beklettin ama yanıma kalanları düşününce seni affediyorum:)

11 Eylül 2012 Salı

Güneşli günler görecek miyiz gerçekten?

Son iki senedir havada olan hayatım yere inmiş gibi hissediyorum.Bi masalın içindeyim bir cehennemin.Bi alabildiğine  umutluyum bi umutsuz.Çok zor bi hafta geçiriyorum.Hayli özenerek yaptığım bir sürprizin sonunda üzücü bir olay yaşadık.Sevgili kuzenim çenesini kırdı.Olacağı varmış oldu deseler de ben vicdan azabı duyuyorum.Sanki o organizasyonu yapmasaydım bu olmayacaktı falan diyorum.Ne biliyim işte.Dün hastaneye gittim.Kuzenimi hiç öyle görmeye alışkın değilim bi kötü oldum.Gerçi narkozlu haliyle bile espri yapıp hepimizi güldürebiliyor ama insan kardeşi orda öyle yatarken; e ii bari ucuz kurtulmuş, diye teselli edemiyor kendini.Yani anlayacağın, eğlendiğim,güldüğüm karnımda bir yumru olarak duruyor şuan.O kadar gerginim ki damarlarım yırtılıcakmış gibi hissediyorum.Uyku desen 4 gündür yalan zaten, toplasan 4 saat falan uyuyorum geceleri.Ve vücut olarakta kafa olarakta zombiden farksızım..

Bide yeni bir iş gündemde. Yani olma ihtimali var ama yokta.Kafamda bin tane tilki dolanıyor..Düşünüyorum acaba arıcaklarmı onlar ararsa gel başla derlerse, ben burdaki patronlarıma ne dicem.Muhetemelen şok olucaklar.Burdan nasıl kimseyi darılmadan çıkıcam.Orası hayırlı olucak mı bla bla.Ama bi taraftanda olucaklar umrumda değil yeter ki burdan kurtuluyum diyorum.Çünkü artık burda nefes alamıyorum.Söylenen herşey batıyor yaptığım iş beni mutlu etmiyor falan.Karışık işte...Annemler desem yazlıktan hala dönmediler.Evin masrafı bi tarafa sıcaklığı yok sanki.Böyle sessiz,eksik.Bol bol düşünüp kafayı yemek için gerekli ortamım hazır yani.

Büyümek mi oluyor şimdi bu yoksa hayat beni biraz zorluyo mu güçleniyim diye aklım ermiyor.Gözlerimi kapatayım herşey yerli yerine otursun ve ben uyanayım,içimdeki yumru çözülsün istiyorum.Hemde merak ediyorum; bu sıkıntıların insanı pert etmeden olgunlaştıranı yok mudur acaba?

23 Temmuz 2012 Pazartesi

bişey diyip gidicektim de ben..

Ben geldim..Aslında artık beklemiyordun beni değil mi? Hayırsızlığı fazlaca abarttım ben.Ama içimden gelmedi yazmak, anlatmak...Oysa öyle güzel anılar biriktirdim ki,öyle değişik duygular yaşadım sonra.Hayat şey gibi sanki; bungee-jumpıng yapmak gibi.Evet hiç yapmadım ama öyle gibi, belimden bir iple metrelerce aşağı bırakılmışım gibi...Korkuyorum ama bi taraftanda heyecandan ölebilirim.Çok değişik, çok eğlenceli çok umutlu,çok çok işte.Bunca zaman sonra gelip ne anlatıcaksın dersen;dicek bişeyim yok aslında.Dedim ya bolca anı var.İçten içten kocaman gülüşler var.Şimdi bak seninle ben bir oyun oynucaz.Ben bi dilek tuttum ve olmasını çok istiyorum.Hani bu evren böyle isteyince yapıyor ya;heh işte şimdi yine seninle elele dileğimizi isticez ondan.Hep hüzün olmayacak ya paylaştığız.Bu seferde mutluluğu paylaşalım seninle.Artık voltran mı oluştururuz,elele tutuşup selena mı çağırırız, bi lamba bulup içinden cin mi çıkarırız.. hiç bilmiyorum.Ama bana bi omuz ver blogcan:D

19 Mayıs 2012 Cumartesi

mesela..

Öyle bi gel ki belkilerim kesinlikle olsun gelişinle, gülüşlerim çenem kopucak kadar büyük...Öyle bi gel ki  başımı omzuna yasladığımda dursun dünya.Sadece sende tamamlansın eksik cümlelerim.Pazar kahvaltılarımda,akşam yemeklerimde, iyi gecelerimde günaydınlarımda, hayatımın sağında solunda, içinde heryerde sen ol.Öyle bi gel ki ben hep yanımda biliyim seni.. En nazlı hallerimi de, en suratsız günlerimi de neşemi de acımı da sev.Bahanelerin olmasın bizimle ilgili mücadelelerin olsun yada sadece yanımda oluşların.Öyle bi gel ki işte kokundan tanıyım seni.Bakışından biliyim kızdığını,mutlu olduğunu...Uzun cümleler kurma kendini anlatmak için yada seni anlamıyorum'lu cümlelerin olmasın bana dair.Çiçekle değilde bonyfoodla karşıla beni Kadıköy rıhtımda,çiçek satmaya çalışan teyzelerden koşarak kaçalım sonra.Ne sen kırmızı gülü sevdirmeye çalış bana ne ben derin bir romantizm bekliyeyim senden.Öyle bi gel ki yapmacık bir dünya değilde; masal kılıklı bir ütopya yaşat bana..Öyle bi gel ki  prens olmada, şehzade ol bu sefer mesela..

17 Mayıs 2012 Perşembe

silmeden de çok deli mim cevaplarım

Sevgili beyaz sayfa ve deep in gönderdiği ve zannederim benim yine yıllandırdığım bir mimle karşınızdayım sayın seyirciğ..Mimin konusu;silmeden bir post yazında görelim(yani tam bu cümle değildi sanırım da, olsun anafikir doğru.)
Saçmalama katsayım baya yukarılarda bu aralar önceden uyarayımda sonra; "Ay bu ne diyor yinee ", demeyin bak.Yorgunum demiştim dimi.İş falan ayrı bir yorgunlukta,ben asıl kendimden yorgunum.Birini çok sevmek ve sevmekten yorulmak diye bişey varmış hayatta..Önceden ne saçma gelirdi.Hatırlıyorum lisede bizim kızlar aşık olup mektuplar yazarlerken(bizim zamanımızda telefon falan yok tabi hey gidii:p)ben  manyak mı bunlar diye bakardım.Değişik zamanlar tabi.Üstünden aylar geçti yıllar geçti bendeki soğukluk hali geçmedi.Sonra işte bigün biri geldi; o, aptal aşık moduna girdim aynende.Tabi biraz geç bulunca aşkı bir korkma halleri efendime söyliyim giderse biterimler ergenlik dönemimden bu dönemlere taştı haliyle.Neyse konu; o, bu değil aslında, burda konu benim.Çok yorgunum kendimden.Bi noktada takılı kalıp ileriye atlayamamamın derdindeyim.Artık bu konuda saygı duyamıyorum  kendime, bitmeyen hassasiyetime anlam veremiyorum.Bi durum vardır hani ;o olmasın istersiniz ama onun olduğu zamanları özlersiniz.Bu da nasıl bişeyse öyle bişey işte.Ben birinin hayatımda oluşunu özlerken onun bidaha hayatımda olmasından korkuyorum aynı zamanda,olmasın istiyorum.Fazla mı kırgınım, fazlamı yorgunum,ya da korkak.neyim, nasılım,nedenim bilmiyorum.Karışığım işte.Belkide tamamen benimle ilgili bişey bu,belki ben fazla ütopik bi karakterim bilemiyorum işte.Bildiğim bişey varsa; kaybettim kendimi hükümsüzdür!
(O değilde birazcık bunalımlı bi mim mi oldu bu noldu ,neyse idare edin artık.ben bi içimdeki pollyannayı çağırım, gelicem:*)

O zamaan son zamanlarımın favori şarkısını da paylaşayıım heh;


11 Mayıs 2012 Cuma

ölmedim ki ben yaşıyorum bile.

Yorgunum bu aralar.İş yoklarımı biriktirip çalışıyorum patlaması yaptım sanırım.Sabah nasıl gidiyorum, akşam nasıl oluyor, eve gelişim.. falan herşey film şeridi gibi.Kafamda bi ton düşünce var.Hani derler ya; kırk tilki hiçbirinin kuyruğu birbirine değmiyor, heh işte aynen öyle.Psikolojim desen; mehter takımı gibi, bi ileri iki geri yada öylemiydi tam hatırlayamadım:s Etrafımda sürekli bişiler değişiyor aslında.Çok güzel insanlar tanımaya devam ediyorum.Bi bakmışım aynı şarkıyı bağıra bağıra söylüyoruz ellerimiz havada..Hatta herşey o kadar hızlı ki bazen ya ben çok yavaşım yada hayat fazla telaşlı bu günlerde diyorum.
Gözümde arpacık diye bişi çıktı.Twitterda da bahsettiğim üzere.Annemi arayıp naz yaptım bi saat ,zaten giderken de aklı bende kalmıştı kadının başka bir problemimden dolayı.Ablam, bozuk bu geri verelim diyor bazen. Hakkı da var yani ben sıkıldım kendimden.Aman iyiyim ya çok şükür sen bakma bana:) O değilde bu arpacık dedikleri zayıf ,insanlarda oluyomuş.Oturdum bundan mutlu oldum arkadaş.Bunadaa rejim psikolojisi diyorlar sanırsam:) Yok yok tamam, kafayı yemedim. 
Yakın zamanda bir piknik organizasyonumuz var.Toplaşıp Gönen'e gidicez bir grup genç.Öyle ihtiyacım var ki.Çocukluğumdan beri garip bi terapi durumu var egenin üstümde.İnsanları, havası, herşeyi içimde başka bi yere dokunuyor sanki..
Neyse işte öyle ben yaşıyorumda onu diyim dedim aslında.



4 Mayıs 2012 Cuma

Ödülüm var haaağnııığğm:p




Hep mim olmaz tabiğ ,arada ödülde almak gerek:) Sevgili deep bana çok şükela bir ödül göndermiş.Burdan kendisine teşekkürlerimi eder ve ödülümü sizlerle paylaşmaktan gurur duyarımm:)
Şimdi ödülü 11 kişiye dağıtmak gerekiyormuş ama ben ayrım yapamıcam; okuyan okumayan,gözü kayıpta okumaktan vazgeçen,vazgeçemeyip müptelam olan:p,arada bi bakıp bidaha uğramayan,ayy ne bunalımlı kıız,ay ne kendini beğenmiş kııız.. diyip eleştiren,eleştirmeyip bağrına basan,herbikimseleleree gönderiyorum:)Alın alın şeyapmayın, benim ödülüm sizin ödülünüz neticede:p
Ve son olarak kendimle ilgili 7 gerçeği de paylaşıp huzurlarınızdan ayrılıyorum;
* İçimde bir Polyanna bide pesimist bir kızçeyle yaşıyorum.Kah biri teslim alıyor ruhumu kah öteki:)
*İnsanların söylediklerinden çok çabuk etkileniyorum.Otokontrolüm biraz zayıf.
*Sevdiğim insanları aşırı seviyorum.Tabir-i caisse ayarsız sevgi anlayışım var.
*Herşeye çok çabuk inanıyorum saflık ve bahtsızlık konusunda oscarlık performans sergilerim.
* Çok sabırlıyım ama sabrımın bittiği yerde çok inatçı hiç bişeyden anlamayan birine dönüşebiliyorum.
*Masalların gerçek olduğuna inanıyorum bence bi yerlerde; küçük prens de, yedi cüceler de var:)
*Sorduğum sorulara cevap verilmemesine tahammül edemiyorum.İletişimsizlik beni benlikten çıkarıyor.

1 Mayıs 2012 Salı

Çok deli mim yıllandırırım

Yıllanmış mimler bizden sorulur efendim.Bakınız yine tee ne zamandan kalma bir mimle sesleniyorum size.Sevgili huyumkurusun un çoook zaman önce gönderdiği mimi artık cevaplama vakti geldi de geçiyor bile.O zaman lafı daha fazla uzatmıyor ve suallerimi cevaplamaya koyuluyorum;

1-Yemek olsam ne yemeği olurdum?
Olsam olsam simit olurdum, yanımda da çayla tadımdan yenmezdim söylemesi ayıp oh mis.p


2-Müzik aleti olsam hangisi olurdum?
Tulum olabilirdim mesela.Sesinde memleket havası,hüzün birazda eğlence var gibi gelmiştir bana hep.Severim.


3-Araba olsam hangisi olurdum?
Eskiye takıntılığımdan mütevellit tercihim chevrolet olurdu.Şimdilerde gelin arabası yapıyolar güzelim klasikleri ama benden de bu gidişle ancak gelin arabası olur zaten oyy Allam:))

4-Aylardan hangi ay olurdum ?
Temmuz Candır.Doğum günüme de denk gelmesi nedeniyle, ve bende doğum günlerimde böyle sevgi pıtırcığı polyanna,mutluluk emsali ve aklınıza gelebilecek her türlü optimist halleri barındırdığımdan temmuz bana güzel olurdu.

5-Ayakkabı olsam hangisi olurdum?
Topuklu ayakkabı.Ne kadar giyme konusunda başarılı olamasam da, ne dolabımdan ne hayatımdan eksik ederim kendilerini.Dengesiz yapımı da dikkate alırsak evet evet tam da şöyle bişi olurdum:)


6-Kıyafet olsam hangisi olurdum?
Tütü olurdum:)Arkdaşlarımın bebekleri için yaptığım tütü arayışlarının sonunda aramızda duygusal  bağ oluştu artık:)

7-Renk olsam hangisi olurdum?
Şimdi burda turuncu demessem ayıp bana:) Ama yanına bu aralar fazlaca taktığım parlament maviside ekleyeceğim yapıcam yani hiç şeyapmayın..

8-Hayvan olsam hangisi olurdum?
Kuzu.

9-Şu an okuduğun kitabın 137. sayfasında neler var?
Şu an okuduğum bi kitap yok:( Evet bunu yazarken utandım kendimden.Şeytan dedi al kütüphaneden bi kitap yaz ama yook gönlüm elvermedi.Bazenleri olur bana böyle okuyamam yazamam...