Toplumumuzda sıkça karşımıza çıkan insan modelidir.Bu tür genelde dünyada kimsenin yapamadığını yapmış acıların dibine vurmuş fakat tüm bunlara rağmen pes etmeyerek dünyayı kurtarmış havasındadır..Eğitimleri ilkokuldan terk şeklindedir..Ama sorsanız, hayatın okulundan mezun olmuşlardır ve hepimizden çok bilgilidirler.O kadar ki bizim öğrendiklerimizi eksik görür kendi sözde bildikleriyle aydınlatmaya çalışırlar.
Onları farketmemiz biraz zaman alabilir.Çünkü kendilerini çok iyi kamufle eder,rol kesme konusunda oscarlık performans sergilerler.. En favori cümleleri, -Ben hayat okulundan mezun oldum,Siz bebeklerinizle oynarken biz geçim derdindeydik,Feleğin çemberinden geçtik biz,Hayat okumaktan ibaret değildir,Delikanlılık bizden sorulur.Bugüne kadar hep dürüst yaşadım, harama el sürmem.....dir..Bu türün ünlü olmuş modelleride mevcuttur..
Sürekli bunalım halindedirler.Yıkılmadık ayaktayız imajını ölümüne benimserler. Fakat gözlerinde o küçük emrah bakışı hiç eksik olmaz.Sorsan hayat onları çok yoruyodur.Biz tahsilli ezik insanlar onların yaşadıklarını anlayabilecek kapasiteye sahip değilizdir.E derdin ne, ne geldi başına diyecek olsanız önce uzuuun bir girizgah yapıp sonunda yine, kendilerinin o takdir-e şayan mücadeleci ruhlarına bağlarlar konuyu.
Hayattan zevk alamadığını söyleyen bu türe en yapılmayacak tavsiye; kitap oku, film izle, sosyal ol tavsiyeleridir.Zira bu onlara edilmiş en ağır küfürdür.Hemen başa sarıp konuyu hayat okuluna bağlarlar. Aslında okumanın ne kadar gereksiz olduğunu, onların okumadan da süper insan olduklarını, böyle şeyler için zamanları olmadığını, bizim gibi laylaylom yaşamadıklarını ve bunun türevi milyonlarca sözcüğü ardarda sıralarlar.Anlatmak istediğinizi asla anlatamazsınız.Daha doğrusu onlar anlamazlar.
Egolarını sizden daha üstün olduklarını ispatlamaya çalışarak tatmin ederler..
Aşık olma durumları vardır sonra.Onlar sevdiyse olay bitmiştir.Onun bile reklamını saatlerce yapabilirler.Sevgilerini anlatırlar ama bu anlatımın içinde sevilen yoktur hiç.Kendilerinin ulu sevgisi vardır.Eros adeta halt etmiştir.Onları redderseniz eğer, kalpsiz insan statüsüne geçersiniz nazarlarında.Suçunuz büyüktür.Hee onlar sevmenin de kitabını yazmış olanlardır.
En acısıda okumayı eğitimi sadece 2*2 den ibaret algılarlar.Onlara gelişmekten ruh doyumundan,ifade kabliyetinden,matematiksel düşünceden,tarihden,edebiyattan,kültürden ,cedden ve daha nicesinden bahsedemezsin.Çünkü bunlar onlar için önemsiz ayrıntılardır.Çünkü onlar hayatın sillesini yemişlerdir..Onların tarihi işe ilk başladıkları gün,ruh doyumları playstation oynamak ,edebiyatları fakir edebiyatıdır.Kurtuluş savaşını dahi nasıl öldürdük gavurları şeklinde algılayıp olayın mücadele boyutuyla ilgilenmezler.
İnsanları yaftalamaya bayılırlar.Komünistler tü ka kaka,yabancılar gavur,kürtler vatan hainidir.Onlara kalsa kendi cedlerinden başka kimsenin bu topraklar üzerinde yaşamaya hakkı yoktur.Irkçılık kutsaldır bile hatta..Yoksa devletimiz elimizden gidicek anlayışı vardır kafalarında.
İlerleyen yaşlarında bu anlayışı daha bir benimsedikleri hatta hak yolunda nidalarıyla, somut olarak zarar verdikleri de görülür.Dinden imandan ödün vermeyen bu kitleyi menemendeöğretmen Kubilay'ın kellesini taşırken madımakta insanları canlı canlı yakmaya kalkışırken görebiliriz.Onlar bunun Allah'dan kendilerine verilen bir görev olduğunu savunurlar..E herşeyin kitabını yazdıklarından bunu da hak görürler kendilerine.Allah'ın verdiği canı, sadece Allah'ın alacağını algılayamayacak kadar kördürler ve bunu asla kabul etmezler..Asıl gözleri kapalı olan hiçbişeyin farkında olmayanlar bizlerizdir.
Kimisi de ufacık çocuklara taciz suçuyla çıkar karşımızda.Bu türün diğerlerinden farkı lisans yapmış olmasıdır.Bu türle karşılaşınca acaba insanlık dersi gerçekten konmalı mı müfredata diye düşünmeden edemez insan.Hoş bu durum daha çok içsel,ahlaksal olduğu için, işe yarama olasığı pek yoktur.Bu tip insanlar toplumda dini bütün, yaşını başını almış örnek bir insan profilindedirler.O kadar ki yargı bile inanır onların düzgünlüğüne.. Yine bişey bilmeyen bizler oluruz.
Cahillik başka cehalet başkadır demişti bana bir büyüğüm.Cahil, anadolunun ücra köylerinde; öğrenme, görme, bilme şansları olmayan geçim derdinde insanlardır.Cahil olmayı seçmezler onlar, şartları bunu gerektirir.Kaldı ki yummazlarda gözlerini gerçeklere. Kalıplara hapsolmazlar.Cehaleti benimseyenler ise; herşeyi görebilme şansları varken at gözlüklerini çıkarmayan,sanatı, edebiyatı insanlığı burjuva işi adldetip köşe bucak kaçan,sabit fkirli insanlardır.Onlar öğrenme şansları varken değerlendirmezler.Kendi ütopyalrının padişahı olmayı yeğlerler.Çevremizde günden güne çoğalan bu türlerden uzak durmak yapabiceğimiz en hayırlı şeydir...
2 yorum:
Doğru tespit..
Süper yazı olmuş...
Yorum Gönder