4 Temmuz 2011 Pazartesi

Kız İsteme Merasimi=)

Yazın  teorik(diyorum çünkü hala yağmur altında sırılsıklam olma seanslarım sonlanmadı)olarak gelmesiyle birlikte kendimi her haftasonu bir düğün, nişan,kız isteme türevi  etkinliklerde bulur oldum.E bunca etkinlik ve artı tecrübeyi de siz sevgili okurlarımla paylaşmasam olmazdı:)


Aslında düşününce baya ilginç bir durum  iki kişi birbirini  seviyor, derken aileler tanışıyor.Birbirini hiç tanımayan iki grup bir araya gelip anlaşmaya, iletişim kurmaya çalışıyor.İki tarafta karşılıklı şüpheler içinde,acaba nasıl insanlar, bize uygunlar mı, burunları havada mı...Sonra düğün dernek kuruluyor birden kendini karşılıklı göbek atarken buluyosun o insanlarla.Sürekli karşılıklı bir aman yanlış anlamasınlar, ayıplamasınlar tereddütleri.Bu tereddütlerden doğan gerginler filan filan.Zor bişey yani,toplum olarak, banka kuyruğunda bile her an kavga çıkartabilecek potansiyeli bünyemizde barındırırken,tanımadığımız insanlarla gelenek göreneklerimizi denkleştirme mücadelesi vermek kutlamalık bir durum...
Neyse efendim konuya pat diye dalıyorum.Dün gece ablamın en yakın arkadaşının  kız isteme merasimi vardı.Ki benimde manevi ablam sayılır kendisi..İşte geceden notlar;
  • Böylesi merasimlerin en sevdiğim bölümü hazırlık kısmıdır.Bizim gelin kız pek heyecanlı değildi ama biz onun yerine epeyce heyecanladık.8-9 tane kızın birbirlerini teğet geçerek ellerinde; far, rimel, maşa ve türevi malzemelerle  ordan oraya koşturması en aklımda kalan sahneydi .
  • Anlaşmış gibi cümleten siyah giyinmemizde apayrı bir ironiydi.
  • Hiç tanımadığım bi kız vardı.Böyle çok konuşan  "ay ben seni kimselere vermeeem ablacığm " diye ortalarda dolanan, bana hayatıyla ilgili bir sürü gereksiz ayrıntı verdi birde arada.Gecenin en gereksiziydi şüphesiz.
  • Gelin kızımızın yengesi bizi bizden aldı.İlk geldiğinde sesi çıkmayan yengenin 1 saat kadar köpeğini anlattığını yazsam abartmış olmam sanırım.Öyle ki; erkek tarafı lafa giremedi bir türlü.En sonunda dışardan bir müdehaleyle yenge kontrol altına alındı:)
  • Gecenin en havalısı:damadımızın şarkıcı olan teyzesiydi.Sapsarı saçları ve düzgün türkçesiyle hayli zarifti.İçli yengenin derinlerdeki şarkıcı olma isteğine ve yalakalığına dahi en zarif haliyle cevaplar verdi kadın.Hayır yengede o kadar yüzsüzdü ki az kalmıştı albümünde düet yapalım demesine(gerçi ben içerdeyken demişte olabilir :)
  • Gecenin en sevimlisi gelin kızın annesiydi.Oturduğu yerden verdiği komutlar ve bizi tek tek misafirlerle tanıştırma çabası takdire şayandı.
  • Gecenin en efkarlısı da gelin kızımızın babasıydı..Sert duruşunun altında kızını kimselerle paylaşmak istemeyen hali gözlerden kaçmadı.
  • Gecenin en fotoğrafçısı;kendimi seçiyorum:)Gerçi damadın  fotorafçı olduğunu düşünürsek benimki biraz beyhude bir iddia olucak ama olsun.
  • Ve son olarak gecenin en orjinal anısı;köpeğini selülit fırçasıyla yıkayan damadın teyzesinden geldi.Zenginlik başka bişi..

2 yorum:

müghe dedi ki...

hahaha ne kasıntı aynı zamanda komik gergin saçma ve sıkıntılı bir ortamdır... ama beni istemeye geldikleri kadar olamaz.. zira benim ismim yerine diğer gelinlerinin ismini söyleyip teoride onu tekrar istemiş oldular... annem babam şok!!
ben alışmıştım da...

pınar dedi ki...

Yok artık.Bide ayıptan saygıdan falan bahsederler ya..-pardon yanlış geldiniz heralde- diye kovmak varmış aslında evden ama bi yola girince insan, eli kolu bağlanıyor nedense:S