Bir Yörsan rezaleti!!

Sabaha kadar oturmalı yorgun bir kına gecesinin ardından kahvaltı için Yörsana attık kendimizi.Akçay'ın her gittiğim sene değişen mimarisine, yeni açılan mekanlarına henüz alışamadım ama Yörsan sözkonusu olunca uydum bizim kızlara tereddütsüz.İçeri girdik siparişimizi verdik.Denize karşı güzelde bi yer bulup yerleştik.Derken kahvaltılarımız geldi.Benim için kahvaltı demek yumurta demek.Ondan sebep hiçbişeye dokunmadan, itinayla yumurtamı soymaya başladım ki,önce keskin bir koku ardındanda işte bu görüntüyle;

karşı karşıya kaldım:S Çürük yumurta bir güzel haşlanmış önümüze konulmuş.Hani insanlık halidir olur böyle şeyler dersiniz ama asıl kötü olan bunu söylediğimiz garsonların hiç oralı olmaması,yeni bir yumurta getirip şikayetimizi bile dinlememesiydi.Üstelik bu kokulu arkadaşıda gözümüzün önünde bırakıp gittiler.Çok mu kalabalıktı hayır!
Sonuç; zoraki edilen bir kahvaltı,bolca hayalkırıklığı!!! 
Senelerdir Susurluk üzerindeki Yörsana gideriz.Her sene biraz daha kalabalık buluruz.O kargaşada bile böylesi bir durumla karşılaşmazken küçücük Akçay'da ,üstelik tenha bir saatte böyle bir umursamazlığı aklım almıyor doğrusu.
Velhasılkelam,bildiğim maka yaratmak kolay bişey değildir.O markayı her nereye taşıyorsan kalitesiyle beraber taşıman gerekir.Büyük markalar ihmalleri kabul etmez...