14 Aralık 2011 Çarşamba

Ödüllü Gerçekler

Sevgili arkadaşım kirazlı sakız  bir ödül vermiş bana sağolsun.Yalnız bu ödülü haketmek için hakkımda 7 gerçeği söylemem gerekiyomuş önce.O zaman işte de benim gerçeklerim;

* Şimdi ben hayatınızda görüp göreceğiniz en saf insanım.Kandırılabilitem her zaman vardır.Böyle kızarım,sinirlenirim sonra iki güzel söze hemen yumuşayıveririm.İyi bişey mi? Hayır.Özellikle bu gerçeği öğrenen kötü kalpli insanoğlu tarafından hırpalanma hali çokçana başıma gelen bişeydir. 

** Küçükken bebeklerimin gece canlandığına inanırdım .Hatta yere düştüklerinde yada onları ihmal ettiğimde üzüldüklerine o kadar inanmıştım ki; hala anne şevkati gösteriyorum her birine.Yani artık inanmıyorum tabide,alışkanlık işte:)

*** Sabahları evden çıkarken; babanem el sallamazsa o günün kötü geçiceğine inanıyorum.Bu da batıl inanç gibi bişi esasında..

**** Artık evlenmiyomusun diyen, aile fertlerimize; ne evlenmesi yea ben daha küçüğüm.Hem hiiiç bana göre bişi değil!! şeklinde havayı bassamda.İtiraf ediyorum; bir kızım olsun istiyorum.Böyle kocaman gözleri , minik tombul elleri olsun ,çok konuşsun falan.Oy yerim..

*****Her sabah rejime girip her akşam çikolatayla jübile yaparım.Ama psikolojik olarak hazır değilim şu ara ondan sırf, yoksa uuuuu,çok deli rejim yaparım ben.Vakti zamanında 90 kilodan 60 kiloya inerek tabir-i caisse içimden insan çıkarmışlığım vardır ;)
******Evde; ablamın Yumoşu(çocukluktan kalma yoksa yumaş gibi değilim hayır:),babamın Kara kızı, annemin Nazlı kızı ,babanemin bebeği olarak dolaştığımı düşünürsek; evin ve heryerin küçük kızı olmak hep bana kalır.Bu minik sevimli kız imajındandır ki; arkadaşlarım sevgilerini yanaklarımı çekiştirerek gösterirken görülebilirler.

*******Birazcık pasaklı olabilirim.Yani pis değil kesinlikle dağınık..Lakin o dağınıklığın içinde kendime göre düzenim var da...Annem hiç bilemiyor:S

*******Bitane daha bişi var, onuda itiraf etmek istedim.Yine küçükken dedemin aldığı karpuzlarla top oynayan kuzenlerime, engel olmak bahanesiyle oyuna girmiş,ve zavallı karpuzların telef olmasına katkıda bulunmuş olabilirim:/  Sevgili annecim;gerçek şu ki; karpuzcu, dedeme çürük karpuzları satmamıştı . Biz çatlayan karpuzları, çatlakları alta gelecek şekilde sıralamış oyunumuza sağlam olan diğerleriyle devam etmiştik.Yani onlar kötü yetiştirilmiş değil oyun zaiyatıydı...İşte çocukluk:/

4 yorum:

Aynur (Küçük Hala) dedi ki...

sen babanın kara kızısın tamam da...ben niye seni sarı şeker gibi düşündüm ki...
:)

pınar dedi ki...

Hehe şimdi Aynurcum şöyle ki;siyah saçtan,bakıra,sonra karamele,hatta azcık sarıya döndüğümü düşünürsek babamda bu ikilemi baya bi yaşadı:)Şimdi sarı kızımda dediği oluyor:)

NihaL dedi ki...

90kg'dan 60kg'a düşmek büyük bir başarı gerçekten... Bende sabahları rejıme başlayıp akşam çıkolatayla jübile yapanlardanım :)

pınar dedi ki...

Nihalcim;Babanem bi işe başlamadan ;sen önce bi niyetine girde devamı gelir der.E şimdi bizde niyetine giriyoruz sabahtan o da önemli bi yerde:))