5 Kasım 2010 Cuma

Kapkarısık bi yazı!

Geçen sabah kot pantalonumun üstüme;bolunda bolu olduğunu görünce anladım ki ben hakkatten kilo vermişim.Üstüne bir de bizim işyerini temizleyen teyze noldu yavrum sana bu kadar zayıfladın deyince heh dedim bingooo:)Uzun zamandır her pazartesi rejime başlıyorum diyip akşamına çikolatayla jübile yapınca,benden adam olmaz diyodum tamda.Fakat yanma olayıdır efendim stres, sıkıntıdır derken kendiliğinden zayıflamışım..Herşey iyi güzelde;kilo alıp vermenin en kötü tarafı dolabındaki kıyefetlerin yabancılaşması..Hiçbişeyi beğenmiyorum:/Acilen alışveriş yapmalıyım..

Bide çocukluk arkadaşım evleniyo bayramda. Ne giysem diye düşünüyorum, hala karar veremedim.Off ne zor kız olmak kırk şeyi düşün,yok kıyafet yok ayakkabı yok makyaj ...Düğünün yapılacağı yer çok küçük bi yer olduğu için çok da abartmaya gerek kalmıyo zaten ama insan yinede iki bakımlı olayım diyo işte.Bu arada bu evlenen 3. arkadaşım, yani yakın saydıklarımdan.Çok garip bişey hala alışamadım.Sanki biz hiç evlenmicekmişiz gibi gelirdi hep.Sanki her yaz oraya gittiğimde çeşmenin tepesinde oturup sabahlıcakmışız,bi sigara uğruna (ki ben içmem)10 km.yolu yarısında; köpekler tarafından kovalanmak pahasına yürücekmişiz ve  nice anı üstüne yenisini eklicekmişiz gibi gelirdi:/Çabuk geçiyo zaman azizim...

İnsan büyüdükçe heyecanını mı yitiriyo nedir.Böyle o, uzun zaman sonra görüşünce birbirimize dolu dolu hayatımızı anlattığımız dönemlere bile uzak kaldık.İyilik sağlık diyip geçiştiriyoruz.Ya da evlilik mi böyle yapıyo insanları.Hani  gençlik heycanlarını bi kenara bırakıp artık olgun olmalı daha az gülmeyi daha çok kurallara itaat etmeyi mi benimsememiz gerekiyo.Bilemedim doğrusu.Sırf bu evlendikten sonra uyulması gereken kurallar silsilesi yüzünden sevemedim evlilk fikrini.

Neyse neme gerek benim evlilik zaten! Gidiyim kariyerim adına iki çivi daha çakıyim ben iyisimi:)

Hiç yorum yok: