17 Şubat 2012 Cuma

İki ters bi düz



Kişisel gelişim konusunda sınır tanımayan sevgili kuaförüm dedi ki;
Pınarcım, örgü insana terapi gibi geliyomuş başlasak mı? Tabi terapiyi duyan -şu sıralar fazlaca ağlak- bünyem; ayaklarımı yüncüye doğru sürükledi ve konuşmanın akşamında kendimi iki ters iki düz paradoksunu çözmeye çalışırken buldum.Başlarken terapiden çok stres kaynağı oldu fakat, şimdi şimdi olayı çözdüm sanıyorum.Terapi kısmını hala göremesemde faydalı bir eylem.Yani en azından kafamı ısıtacak bir berem olucak çok yakında:s
Aslında buraya gelip bunalım dolu yazılar yazmak istemiyorum lakin tam toparlandı derken başa saran olaylar silsilesi deli ediyor beni.Ve daha kötüsü ben yine aynı tepkiyi gösteriyorum ya höh bana! Aksini yapmaya ne elim ne gönlüm gidiyor.
Yalnız çok üzgün değilim bu defa,sabahtan akşama ağlayıp göz nezlesi oldum diye kandırmıyorum mesela annemi.Kendimi suçlayıp ben n'aptım ki ;diyip sorgulama telaşına da girmiyorum.Sana daha kötüsünü söyliyim mi; onun için endişelenmiyorum bile.Şu an ,nerde, nasıl ,n'apıyor.. merak etmiyorum..Yorulduğumu hissediyorum sadece.Bu kadar benzer olayların beni bulması ve hep en mutlu anımda hayatın bana nanik yapması şaşırtmıyor bile beni.Sanki biliyodum da kendimi eyliyodum bu sefer uzun sürecek diye.İşte bu herşeyi bilip balıklama atlayan halime de kızıyorum.Şimdi  o gelse, bişi söylese, yardım et dese.. koşa koşa giderim onuda biliyorum.Ve evet bu saflığıma doyamayan halime hiiç tahammül edemiyorum.
Bencil olmakla çift olmak gibi iki durum var artık.Küçük dertlerini kocaman yapan insanlarla dolu dünya.Paylaşılan sıkıntıların yerini yalnız kalıp çile doldurmalar almış.Asıl bunu hazmedemiyorum sanırım.Sadece iyi gün insanı olmak bana göre değil.Eksik samimiyetsiz...Bende bu samimiyetsizliğin içinde rolümü oynuyorum.
Mutsuz değilim,mutluda değilim.Tepkisizim.
Hatta şu sıralar tek derdim,örgümü ilmek kaçırmadan tamamlamak..İki ter iki düz iki ters ik....

13 yorum:

Dyginl dedi ki...

Benzer şeyler yaşamışız gibi hissettirdi okuduklarım.Ben kendi mi alıp uzaklaştım insanlardan doğru muydu bilmem.Özellikle şu döngü meselesi benimde canımı sıkıyor.Artık başa dönmek istemiyorum.Yeniden aynı şeyleri yaşamaya tahammülüm yok.Yani insanlara tahammül sınırımı doldurdum.

hemera-nyks dedi ki...

yalnız değilsin :)
-
hemera

pınar dedi ki...

huyumkurusun;bu durumda insanlardan uzaklaşmak ne kadar doğru bilmiyorum canım.Ben mesela daha çok yakınımdaki arkadaşlarıma sığınıyorum.Ve aslında kendime tahamül edemiyorum.Ödün vermediğim saflığıma..umutsuzda değilim ama fazlasıyla kırgınım büyük söz verip altında kalanlara..

Hemera;Bu bedbaht durumu paylaşmak istemezdim ama sevindim yalnız olmadığma:)Daha pozitif postlarda yine yalnız olmamak dileğiyle:))

just not found. dedi ki...

ben de artık bunalımlardan sıkıldığımdan beşlik simit gibi sırıtıyorum sözde ama yok yani =)
canım benim sen örgünü bitirince tığ işine de el atalım senle hiç kullanmayacağımız çeyizimize dantel örelim kafamızı dağıtmaksa dağıtalım =)
ama üzülme, düşünme, kafanı olurmularla olmazmılarla meşgul etme olur mu balım.
ne demiştim en son; gittiği yere kadar :)

Maya dedi ki...

terapine devam et, en azından elini oyalayacak, bir süre sonra da ruhunu oyalar muhakkak.. Ağlayıp da gözden olmamak gerek :((( sevgilerimle.

Aynur (Küçük Hala) dedi ki...

ilmekler kaçsa da o örgü tamamlanır Pınarcım...tıpkı hayat gibi...
üzme sen kendini

Adsız dedi ki...

bu durumdayken kızlar genelde çokokrem filan tüketiyor galiba, canı sıkkınken filan.

sen teksüt krem peyniri dene, memleketinden iyi gelir.

bakış açısı diye bir film var bir de, onu izlersen başka da bakabilirsin olaylara. oda iyi gelir.

pınar dedi ki...

Kurbabalımm;Tabiki de el atalım tığ işine, hatta yaptığımız çeyizleri satıp dünya turuna çıkalım.bizim ruh halimizi ancak paklar balım:)

Mayacım;Teşekkür ederim yorumun için.Herşey geçiyo hayatta buda geçicek..

Aynurcum;Aynen öyle kaçan ilmekleri toparlamakta mümkün üstelik.biraz sabır, biraz inat:)

Adsız;Olaylara başka açıdan bakmak yerine, "aynı"laşan insaların "başka"laşmalarını tercih ederim.Tabi böyle bişey mümkünse adsız.

severim deliyi dedi ki...

iki ters bi düz ha :) hiç anlamam bende bu işlerden:) dümdüz ördüğün şeyde nasıl kafa şeklini lır aklım almaz :) ama kolay gelsin ne diyim :)

Bir İnce Ses dedi ki...

Olaylardan baya bi uzak kalmamdan mütevellit konuya tam olarak hakim olamasam da sanıyorum ki düşündüğüm şey gerçekleşmiş. Örgü örmek insana terapi gibi gelse sanıyorum ki hiç bir anne keskin nişancı bir terlik atıcısı olamazdı. Annem yıllardır örgü örer ama terlik atmaktan da vazgeçmez. :)

pınar dedi ki...

Severim deliyi:yok canım kafanın şeklini almıyo zaten hemen onun için bide dikiyosun bitince:)Tabi direk şekil vererek örenlerde varda ben henüz o mertebeye ulaşamdım.Ama hırslıyım azimliyim:)

Biscim;Neler oldu neler ,uu haberin yok hiç:)
hımm anne terliğini, örgüyle şöyle bağdaştırabiliriz;bi kere eli hızlılaşıyor.dolayısıyla terlik ataken keskin ve hızlı bi nişancı olabiliyolar:)He terapi kısmına onlarda geçememişlerdir ben gibi.onu bilemem:))

Dyginl dedi ki...

Mimledim seni:)Yazabilirsin umarım görüşürüz.:)

pınar dedi ki...

Huyumcum;teşekkür ederim cevaplarım tabiki en kısa zamanda:)