"..Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da bir hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin ölümü bekleyecektim. Hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kağıt aldım. Oturdum. Adanın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım...” Sait Faik Abasıyanık..
25 Ekim 2010 Pazartesi
Sussam diyorum ama olmuyo....
Neden zorlar ki insan olmayanı..Belki bu defa düzelecek diye diye yıpratmak niyedir kendini?.Ben ona bu kadar inanmak isterken;tek bir sözünü cümlesini tüm günüme pay ederken,böylesi bir görmezlik..Onlar böyledir ,anlamazlar şudur budur kendimi kandırdığım cümleler sadece biliyorum.Neden anlamsınlar oysa; tüm dünyayı yönetmiyorlar mı? savaşların, mücadelelerin aslında dünyanın yöneteni değiller mi.?Bu kadar basit bişeye mi basmıcak kafaları..
Kendimi toparlayamıyorum tek nedenide o bliyorum.İçimden kopa kopa böyle çenem acıyana kadar gülemiyorum bile.O arkadaşlarıma ettiğim beylik laflar bu durumda ne kadar da anlamsız kalıyor.Belki bunu görmem için yaşıyorum bunları...Sorgulamaktan kaçarken yine aynı sorularla mücadele içinde buluyorum kendimi.Hani böyle olur ya nokta gibi kalırsın hayatta kimse görmez kimse duymaz hani ayıp olucak belki ama piç gibi..Aynen öyleyim şu anda kendimi hiç bu kadar değersiz anlamsız hissetmemiştim.Seni sürekli çok sevdiğini diline pelesenk etmiş birinin bunca sıkıntının mimarı olması..Sevmek acı çektirmek midir dedirtiyor insana!Aslında biliyorum; tüm bunların sebebi içimdeki o salak inanç..bir peri gelicek değneğiyle dokunucak ve parlayacak silik kalan tüm ayrıntıları hayatımın. Peri masalı yok aslında!
Bak aklıma ne geldi bir bardağım vardı çocukken, üstünde leylekler vardı ağızlarında beyaz bi bezin içinde taşıdıkları bebekler..Müzik çalardı bide.Annem bana o bardağı aldıktan sonra hiç sorgulamadım nasıl doğduğumu.Aynen bardaktaki gibiydi leylekler getirmişti beni.Bardak o kadar güzeldi ki yalan olamazdı sanki.İnandırmıştı beni kendi gerçeğine..Şimdi bakıyorum bugüne; bir bardağın duruşuna tav olan küçük kızın yerini x kişinin gerçeğini sorgulamak istemeyen koca kız almış.. şüphe ediyorum evet ama kabul ediyorum çok geçmeden.İçine sütümü koyup çalan müziğiyle kendimden geçiyorum bardağın.Yanlış yapıyorum biliyorum.Ama noktayı koyamıyorum...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
ya ne diyim sana resmen benide anlatmışsın bu yazında.
son zamanlarda yaşadığım şeylerin özetidir.
çok güzel bir yazı tebrik ederim..
ve boşver yıpratma hiç kendini.kendi yalanını kur zarını at ve oyuna başla.en azından kaybolacaksan bu kendi yalanın olsun...sevgiler pınarcım
çok teşekkür ederim canım yalnız olmadığımı bilmek güzel.ve evet katılıyorum sana yalanda olsa bana dair ya:)
Yorum Gönder